Artık evleniyorsunuz. Hayatınızda bir daha aynı heyecanla yaşayamayacağınız o büyük ve büyülü gün geldi. Bu anı her şeyi ile mükemmel yaşayıp ölümsüzleştirmek tüm çiftlerin hayali olsa gerek… Her şeyi ile en ince detayına kadar ilgilendiğiniz bu süreçte genellikle aksatılan veya unutulan bir şey var ki o da üzülerek söylüyoruz beslenme… Oysa yorgunluğun, unutkanlığın ve halsizliğin en az düzeyde olması için bu süreçte yediklerinize bilhassa önem vermeniz gerekir.· Düğün tarihiniz yaklaştıkça başta yapmanız gereken ilk şey rutin sağlık kontrolünden geçip kan ve idrar tahlili yaptırmanızdır.
· Sonrasında eğer hoşunuza gitmeyen bir kilo fazlalığınız veya beslenmede yaptığınız yanlışlar varsa bir diyetisyenle görüşüp ideal kilonuza ulaşıp beslenme eğitimi almalısınız.
· Ardından gelelim beslenme sürecine… yoğun geçecek bir sürecin altından ancak güçlü bir kahvaltı ile kalkılabilinir. Bu nedenle yumurta, peynir, söğüş, bal-pekmez, zeytin veya cevizin içinde bulunduğu klasik bir kahvaltıyı tam tahıllı ekmek ile zenginleştirebilirsiniz. Eğer klasik kahvaltı yerine pratik bir seçenek isterseniz de kahvaltılık gevrek ve az yağlı süt tüketebilirsiniz.
· Öğün saatlerinizi 2-3 saatlik aralıklarla düzenlerseniz, kan şekeriniz de ani oynamalar olmayacağından açlık, yorgunluk ve sinirlilik gibi durumlara özellikle stresin yoğun olduğu bu dönemde daha az rastlayarak, doğal ilacınızı almış olacaksınız.
· Yazın en güzel özelliklerinden biri de sarı turuncu ve kırmızı renkteki meyveleridir. Bu meyveler bağışıklığınızı güçlü tutarak hastalıklardan korunmanıza yardımcı olurken bir yandan da vitamin ve mineral takviyesinde bulunacaktır.
· Omega-3 hafızaya, strese destek olan ve dışarıdan alınması gereken bir yağ asididir. Haftada 2 kez balık tüketerek veya dışarıdan tablet olarak hayatınızda omega-3 e yer verebilirsiniz.
· Stres bağırsak düzenini bozabilen bir faktör olarak bu süreçte karşınıza çıkabilir, kabızlık sorunu yaşayabilirsiniz. Bu nedenle beslenmenizde koyu yeşil yapraklı sebzelere, kuru meyvelere, kuru baklagillere, kabak, bamya gibi sebzelere yer verin.
· Suyun az tüketilmesi, açlık, baş ağısı, yorgunluk, metabolizmanın yavaşlaması gibi durumlar yaşatırken, cilt kalitenizde de kuruluk meydana getirerek olumsuz etkiler yaratabilir. Günlük su tüketimi atlanmamalı ve saatlere yayarak en az 2 litre su içilmelidir.
· Bitki çaylarını 5 fincana kadar içmenizde herhangi bir sıkıntı olmayacaktır. Mate, rezene, yeşil çay gibi bitki çayları hem metabolizmanızı uyaracak hem de antioksidan desteği sağlayacaktır.
· Belki bu dönemde afrodizyak besinlere yer vererek heyecanınızı ve mutluluğunuzu arttırabilirsiniz. Özellikle; çilek, avokado, ahududu, karides, kuruyemişler, sarımsak ve çikolata bu grubun içinde yer alan besinlerdir.
· Günlük 30 dakikalık yürüyüşler yapmak ruhen ve bedenen sizi rahatlatıp, hafiflemenize yardımcı olacaktır.
· Düğüne saatler kala yağlı, içeriğini bilmediğiniz besinlerden uzak durmaya dikkat edin. Yaşadığınız saniyeler keyifle, mutlulukla dolu geçsin ve sizde bu tadı doya doya yaşayın…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder